Kuvvet antrenmanı ve hipertrofi antrenmanı arasındaki ayrım fitness dünyasının en çok tartışılan konulardan bir tanesidir. Kimi bireyler aralarında keskin bir çizgi olduÄŸunu ve iki amaç için yapılması gereken antrenmanların çok farklı olduÄŸunu öne sürerken kimileri de bunların birbirlerinden ayrıştırılamaz iki kavram olduÄŸunu ifade ediyor. Bu yazımızda kuvvet ve hipertrofi geliÅŸimi konseptine yakından bakacağız ve karşılaÅŸtırmasını yapacağız. İyi okumalar! 


Hipertrofi ve Kuvvet


Bu iki kavram arasındaki ayrımı tartışmadan önce ikisini de net bir ÅŸekilde tanımlamak önemli. Tanımları ve arka planda çalışan mekanizmaları anlamadan konu hakkında fikir öne sürmek yanılgıya neden olacaktır. Öyleyse hipertrofi kavramı ile konuya giriÅŸimizi yapalım. 


Hipertrofi


Hipertrofi, yani kas büyümesinde etkili olan mekanizmaları kavramamız önemli. Güncel literatürün bizlere söylediğine göre mekanik gerilim hipertrofiyi açıklayan en önemli unsurdur. Mekanik gerilimin yüksek olduğu çalışmaların kas gelişimi için şart olduğunu biliyoruz. Yüksek mekanik gerilim için de iki madde gerekmektedir: Yüksek eşikli motor ünite katılımı ve yavaş kasılma hızı. Bunlar ne anlama geliyor? Hemen açıklayalım.


Yüksek eÅŸikli motor ünite katılımı: 


Yaptığımız aktivitede efor seviyesi düşük olduÄŸunda eÅŸik deÄŸeri düşük olan motor ünite katılımı gerçekleÅŸir: Masadaki bir kitabı alma, su bardağını kaldırma gibi basit aktiviteleri örnek olarak düşünebiliriz. Bu ünitelerin kontrol ettiÄŸi fiberler büyüme potansiyeli düşük olan fiberlerdir. İlgili aktivitenin efor seviyesi arttığında ise büyüme potansiyeli yüksek olan fiberleri kontrol eden motor ünitelerin katılımı gerçekleÅŸir. Efektif bir uyarı verilebilmesi için yüksek eÅŸikli motor ünite katılımı birinci ÅŸarttır. Çok hafif bir kiloyu maksimum kuvvet vererek patlayıcı bir ÅŸekilde kaldırmaya çalıştığımızda da bizi zorlayan ağır bir yük ile tekrar yaptığımızda da bu motor üniteler devreye girer ancak hafif yüklerle patlayıcı çalışmanın kas geliÅŸimi için çok etkili olmadığını biliyoruz. Bu noktada ikinci madde geliyor. 


YavaÅŸ Kasılma Hızı: 


Maksimum motor ünite katılımı uyarıcı bir tekrar yapmamız için yeterli deÄŸil. TükeniÅŸe yakın çalışmanın önemini hepimiz duymuÅŸuzdur. Literatürde tükeniÅŸi ifade eden tabir ise kasılma hızının yavaÅŸlamasıdır. Yani setimizin sonlarında tekrarların hızı zorlanma nedeniyle otomatik olarak yavaÅŸlamalıdır. Hızın minimize olduÄŸu nokta maksimum kuvvetin üretildiÄŸi noktadır. 


Bu iki maddeyi basitleÅŸtirip özetleyecek olursak kaslarımızı geliÅŸtirebilmek için seçtiÄŸimiz yük ve tekrar sayısı ile kaliteli egzersiz tekniÄŸinden ödün vermeden yaptığımız bir sette tükleniÅŸe yakın çalışmalıyız. Bunu yaparken de stresi ve kas hasarını minimize etmeye odaklanırsak en iyi sonuçları alabiliriz. Pump ve kas hasarını yüksek tutmak, kasları iyice yakmak, vücudu bitirmek bize daha etkili antrenmanlar yaptığımızı hissettirse ve kas geliÅŸimi için önemli oldukların zannetsek de hipertrofi için bir gereklilik deÄŸillerdir. Bir sonuç olarak karşımıza çıkabilecek ancak çok önem vermememiz gereken hususlardır. 


Kas geliÅŸimine bu pencereden baktığımızda ÅŸunu anlıyoruz: Yaptığımız set sırasında kaldırdığımız ağırlığı gönüllü olarak yavaÅŸlatıp kasları yakmaya veya pump olmaya odaklanmaktansa maksimum kuvveti üretmeye çalışırken kasılma hızının otomatik olarak yavaÅŸlaması önem arz eder. Buradan kuvvet kavramına geçelim. 


Berkay Türkkan Fitness mobil uygulamasıyla antrenman ve beslenme adına ihtiyaç duyacağınız her şey cebinizde!

 

iPhone için App Store'dan ücretsiz indir!

 

Google Play'den ücretsiz indir!


Kuvvet


Kuvvet, fizik derslerinden hatırlayacağımız üzere kütle ile ivmenin çarpımının sonucudur. Yani antrenmanlarımızda kaldırdığımız ağırlığı mümkün olduÄŸunca ivmelendirmeye çalıştığımızda, yani patlayıcı olduÄŸumuzda maksimum kuvveti üretiriz. Kaldırdığımız ağırlığı kademeli olarak arttırdığımızda ise basitçe daha kuvvetli olmaya baÅŸlarız. 


Tabii ki kuvvet geliÅŸiminden bahsedebilmemiz için kaldırdığımız ağırlığın bizi zorlaması, yani hipertrofi kısmında da vurguladığımız gibi ağırlığı yavaÅŸ hareket ettirebiliyor olmamız lazım. Hızın minimize olduÄŸu noktada maksimum kuvvet üretiminden söz edebiliriz. Aynı hız ve zorlanma derecesi ile daha yüksek yükler kaldırabildiÄŸimiz noktada ise kuvvet geliÅŸiminden bahsedebiliriz. 


KarşılaÅŸtırma 


İki kavramın da tanımlarına bakacak olursak aralarında pek bir fark olmadığını görebiliriz. Yani kaslarımızı geliştirmenin en etkili yolu fitness camiasındaki iri yarı sporcuların öne sürdüğü gibi kasları hissetmek, yakmak, pump olmak, kasa hasar vermek değil, kuvvetimizi geliştirmeye ve aşamalı artan yükleme prensibine sadık kalmaktır.


Bir örnek üzerinden açıklayalım. Aynı seviyedeki iki sporcuyu düşünelim. Bir tanesi göğüs kasları için bir gün ayırıyor ve bench press, dumbbell press, pullover ve pec deck fly egzersizlerini yapıyor. Her birini 4 set 8-10 tekrar tükenişe ulaşana kadar uyguluyor. Her gün kendini sonuna kadar zorladığı ve haftada bir kez göğüs günü yaptığı için sistemli bir şekilde ağırlıklarını arttıramıyor. Diğer sporcu ise haftada iki gün üst vücut çalışıyor ve göğüs kasları için bir gün 3 set 5 tekrar bench press ve 3 set 10 tekrar incline dumbbell press, diğer günde 3 set 8 tekrar bench press ve 3 set 12 tekrar pec deck fly yapıyor. Egzersizlerin tamamına programın ilk haftasında tükenişe 3-4 tekrar uzakta çalışarak başlıyor ve haftadan haftaya ağırlıklarını arttırıyor, performansını takip ediyor. 4-5. haftalarda tükenişe yakın setler yapmaya başlıyor ancak bir sistemi olduğu için kuvvet gelişimine ve haftadan haftaya ağırlık arttırmaya devam ediyor.


Kıyas yapacak olursak ikinci sporcu çok daha etkili bir ÅŸekilde kuvvetlenebilir, dolayısıyla kaslarını geliÅŸtirebilir. Kısacası, dolaÅŸan kana, zihninizde düşündülklerinize, hissiyatınıza odaklanmak yerine dikkatinizi fizik ve matematiÄŸe vermek size zaman kazandıracaktır. 


Hiçbir Farkları Yok mu?


Yazıyı okurken aklınıza kas kütlesini artırmadan ağırlıklarını arttıran güç sporcuları, küçük gözüken ama çok iri insanlardan daha ağır kaldıran bireyler vb örnekler gelmiş olabilir. Bir egzersizde yüksek ağırlık kaldırmamızı etkileyen tek faktör kas kütlemiz değildir. O egzersize ne derece aşina ve adapte olduğumuz, tekniğimizin kalitesi performansımızı ciddi oranda etkiler. Dolayısıyla kas kütlesini arttırmadan tekniğimizi önemli ölçüde geliştirirsek de daha ağır kaldırabiliriz. Bu hareket mesafesinin kısalmasından, bazı eklemlerimizin daha rahat açılarda hareket etmesinden, kuvvetimizi daha rahat sergileyebileceğimiz bir ortam sağlanmasından kaynaklanabilir. Örneğin bench press yaparken daha yüksek arch alarak mesafeyi kısaltabilir, dirsek ve kürek kemiği pozisyonunu optimize etmek omuz ekleminin daha rahat hareket etmesini ve göğüslerin daha iyi kuvvet üretebilmesini sağlayabilir.

 

Dışarıdan küçük gözüken ama yüksek ağırlık kaldırabilen insanların da genetik şansları bulunur tabii ki. Teknik detaya girmeyeceğim fakat örnek olarak vücut proporsiyonları verilebilir. Gövdesi ve kolları çok uzun fakat bacakları kısa olan bir birey deadliftte yüksek ağırlık kaldırabilecektir. Benzer şekilde kısa kol boyu olan bireyler press gibi üst vücut egzersizlerinde avantajlı olacaklardır. Bu sporcular sanıldığı gibi iri yarı adamlardan çok daha kuvvetli değillerdir. Sadece spesifik alanlarda daha öndelerdir. Kuvvetin spesifik çalışılması gereken vektörel bir büyüklük olduğunu unutmayalım.


Bu akla gelen sorulardaki bireylerin de günün sonunda kas geliÅŸtirmek için yapmaları gereken ÅŸey tamamen aynıdır: Kuvvetlenmeye ve aÅŸamalı artan yükleme prensibine odaklanmak. Kaslara bitkinliÄŸi yöneterek verilen mutlak stres aÅŸamalı olarak artmazsa ne kadar kasları yakıp bitirirsek bitirelim uzun vadede kas geliÅŸimi saÄŸlamamız mümkün olmayacaktır. 


Tekrar Sayısı? 


Bu noktada aklınıza daha kuvvetli olmak için 1-3 tekrar, daha kaslı olmak için 8-12 tekrar aralığında çalışılması gerektiÄŸi gelmiÅŸ olabilir ancak bu da bir yanılgı. Öncelikle kas geliÅŸimi için gerekli prensibe bakacak olursak (kaliteli teknik ile kasılma hızının yavaÅŸlaması) bunu her tekrar aralığında yapmamız mümkün. Yani 5 tekrarlı bir set ile tükeniÅŸe yaklaÅŸmamızla 12 tekrarlı bir set ile yaklaÅŸmamız arasında önemli  farklar bulunmaz. Peki neden kuvvetlenmek isteyen powerlifting sporcuları gibi bireyler 1-3 tekrar aralığında daha çok çalışıyorlar? 


Bu sorunun cevabı kuvvet artışı için bunun bir gereklilik olduÄŸu deÄŸildir. 1-3 tekrar aralığında daha kuvvetli olmak isteyen sporcular 1-3 tekrar özelinde çalışmalıdır tabii ki ancak bu 10-12 tekrarlı setler yapan ve kaslarını geliÅŸtirmek isteyen bireyler için de geçerlidir. Onlar da 10-12 tekrarda daha kuvvetli olmayı hedeflemelidirler. Yani kuvvet geliÅŸimi az tekrara özgü bir ÅŸeyi ifade etmez. Kuvvetin spesifik çalışılması gereken bir beceri olduÄŸunu hatırlayalım. 



Özetle, kas ve kuvvet gelişimi birbirinden ayrışmaz. Kaslarımızı en hızlı şekilde geliştirmek istiyorsak yapabileceğimiz en iyi şey kuvvet gelişimine odaklanmaktır. Bir başka deyişle, matematik ve fiziği önceliklendirmek fitness kariyerimizi en kısa yoldan ileri taşımamızı sağlayacaktır.


YiÄŸit UYGUNLAR