Son dönemde adından sıkça bahsedilen ve yapay tatlandırıcı olan aspartamın güvenilirliğini herkes merak ediyor. Sıklıkla kendisini şeker ilavesiz içeceklerde görüyoruz. Gündemde aspartamın kanserojen olabileceği iddialarınıda sıkça görüyoruz. Peki gerçekten öyle mi? Biraz yakından bakalım olaya. Neden böyle bir söylenti aniden çıktı ve ne kadar doğru ona göz atalım. 

 

Tatlandırıcıları kısaca özetlersek: 

 

Şeker ikameleri olarak bilinen ve besleyici olmayan tatlandırıcılar veya yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar olarak da adlandırılan yapay tatlandırıcılar, yiyecek ve içecekleri tatlandırmak için sükroz (sofra şekeri) yerine kullanılan kimyasal olarak sentezlenmiş maddelerdir. 

 

Yapay tatlandırıcılar sofra şekerinden birçok kez daha tatlı olduğundan, aynı düzeyde tatlılık için çok daha küçük miktarlar (200 ila 20.000 kat daha az) gerekir. Bu kadar küçük miktarlarda kullanılan tatlandırıcıların kalori içeriği önemsizdir, bu nedenle besleyici olarak tanımlanmazlar. [1,2] 

 

Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan bir rapora göre, 25 uluslararası uzmandan oluşan bir komite, aspartamın insanlarda "muhtemelen" kansere neden olabileceğini söyledi. 

 

Sınırlı kanıt" incelemesine dayanan bu yeni sınıflandırma, yapay tatlandırıcının günlük alımında önerilen sınırı değiştirmiyordu. DSÖ Beslenme ve Gıda Güvenliği Departmanı Direktörü düzenlediği basın toplantısında, "Sonuçlarımız, ara sıra tüketimin çoğu tüketici için risk oluşturması gerektiğini göstermiyor" dedi. Sorunun, diyet soda veya aspartam içeren diğer yiyecekleri "yüksek düzeyde tüketenler" için olduğunu söyledi. 


Ancak ABD Gıda ve İlaç İdaresi, güvenlik kanıtlarına işaret ederek bu yeni sınıflandırmaya katılmadığını söyledi. Yazılı bir açıklamada, bir FDA yetkilisi, aspartamın DSÖ tarafından "insanlar için muhtemelen kanserojen" olarak etiketlenmesinin, aspartamın aslında kanserle bağlantılı olduğu anlamına gelmediğini söyledi. [3] 


Tatlandırıcıların uzun vadeli kilo yönetimi için etkili olup olmadığına dair net bir fikir birliği olmadığını gösteren 2022 tarihli bir incelemeye dayanarak, DSÖ artık vücut ağırlığını kontrol etmek için şekersiz tatlandırıcılarınkullanılmamasını önermektedir .[4] 

 

DSÖ, aspartamın kabul edilebilir günlük alımını yani ADI'yi uzun süredir günde vücut ağırlığının kilogramı başına maksimum 40 miligram olarak belirlemiştir. Yani, 60 kilo olan birisi, günde 2.400 miligrama kadar tüketebilir, bu da kabaca 12 kutu Diyet Kola ‘ya eşdeğerdir kısaca çoğu insanın tükettiğinden daha fazladır. 

 

DSÖ kabul edilebilir günlük alımı değiştirmezken "sadece biraz ölçülü olmanızı tavsiye ediyoruz" diyor. 

 

 

Daha sonra sık sık kanser riski olabilir haberlerinden sonra DSÖ yeniden incelemeye aldı ve çalışmaları değerlendirdi. 

 

İki ayrı Dünya Sağlık Örgütü komitesi aspartamla ilgili kanıtları inceledi. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, aspartamın insanlarda kansere neden olma potansiyelini sıralamak için bir sınıflandırma kullandı. Aspartamı ise 2B olarak adlandırdığı ‘’insanlar için muhtemelen kanserojen’’ anlamına gelen sınıfa koydu. Ayrıca bu sınıfta aloe vera özleri, geleneksel turşular, kırmızı et, şarküteri ürünleri bazı araç yakıtları ve kuru temizleme, marangozluk ve matbaacılıkta kullanılan bazı kimyasallar yer alır. Bu kadar şey bu gruptayken aspartamın tekrar gündem olması biraz ilginç... DSÖ’ye de ilginç gelmiş olacak ki kuruma bağlı iki komite çalışmaları inceledi ve rapor yayınladı. 

 

İlk komite aspartamın karaciğer kanserine neden olabileceğine dair "sınırlı" kanıt buldu. Araştırma ajansı, bunların "yüksek kaliteli" çalışmalar olduğu sonucuna vardı, ancak bulguların şans, yanlılık veya diğer değişkenlerden kaynaklanabileceğini göz ardı edemedi, yani kanserdeki artışın kesin olduğundan emin değildi. Yaşam tarzı alışkanlıkları veya diğer kanserojenlere maruz kalma ile açıklanabilirdi. Bu nedenle, analize göre insanlarda kansere dair kanıtlar karaciğer kanseri için "sınırlı ", diğer kanser türleri için " yetersiz " kabul edildi. 

 

İkinci bir komite, Gıda Katkı Maddeleri Ortak Uzman Komitesi (JECFA) de kanıtları gözden geçirdi ve "aspartam tüketimi ile insanlarda kanser arasındaki ilişkinin kanıtlarının ikna edici olmadığı" sonucuna vardı. Grup, tutarsız kanıtlara işaret etti ve kabul edilebilir günlük alım seviyelerinin yerinde kalması gerektiğine karar verdi. [3] 

 

 

Peki bu alanda önde gelen uzmanlar ve bilim insanları ne diyor? 


Amerikan Kanser Derneği yeterli verilerin olmadığını ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu savunuyor. 


Buraya kadar aslında olayın tamamen yanlış anlaşıldığını ve sosyal medyada çarpıtıldığını görmüş olduk. Peki bilim bu zamana kadar aspartam veya diğer tatlandırıcılar hakkında ne söyledi ona bakalım. 

 

Hayvan çalışmaları yapay tatlandırıcılar ile kanser arasında olası bir ilişki olduğunu gösteriyor mu? 


Yapay tatlandırıcılar ve kanserle ilgili endişeler, ilk çalışmalar siklamat artı sakarin kombinasyonunu laboratuvar hayvanlarında, özellikle de erkek sıçanlarda mesane kanseri gelişimiyle ilişkilendirdiğinde ortaya çıktı. [5]

 

Bu bulguların bir sonucu olarak, siklamat 1969 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yasaklandı. Bu deneysel verilerin daha sonra gözden geçirilmesi ve ek verilerin değerlendirilmesi, bilim adamlarının siklamatın kansere neden olmadığı sonucuna varmasına yol açsada Amerika Birleşik Devletleri'nde yeniden onaylanmadı. (diğer birçok ülkede onaylanmış olmasına rağmen). 

 

Laboratuvar çalışmaları aynı zamanda yüksek dozlarda sakarini sıçanlarda mesane kanseri gelişimiyle ilişkilendirmiştir ve 1981'de sakarin, ABD Ulusal Toksikoloji Programının Karsinojenler Raporu'nda insanlar için kanserojenolduğu varsayılan bir madde olarak listelenmiştir. Ancak mekanik çalışmalar (bir maddenin vücutta nasıl çalıştığını inceleyen çalışmalar), sakkarinin farelerde kansere neden olduğu yolların insanlarda geçerli olmadığını gösterdi ve 2000 yılında listeden çıkarıldı.[6] 

 

Onaylanan diğer beş yapay tatlandırıcıyla ilgili çoğu çalışma, bunların laboratuvar hayvanlarında kansere veya başka olumsuz sağlık etkilerine neden olduğuna dair hiçbir kanıt sunmadı. 2019 yılında, 18 ülkeden 29 bilim insanından oluşan bir danışma grubu, aspartamın, Uluslararası Kanser Monografları Araştırma Ajansı programı tarafından 2020-2024 döneminde incelenmesi için yüksek öncelik verdi [7]. 

 

 


Berkay Türkkan Fitness mobil uygulamasıyla antrenman ve beslenme adına ihtiyaç duyacağınız her şey cebinizde!

 

iPhone için App Store'dan ücretsiz indir!

 

Google Play'den ücretsiz indir!


İnsan çalışmaları yapay tatlandırıcılar ile kanser arasında olası bir ilişki olduğunu gösteriyor mu? 


Her ne kadar insan çalışmaları daha az olsa da elimizde güçlü çalışmalar vardır. 


İlk olarak insanlarda, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yaptırılan bir meta-analiz, genel olarak aspartam alımı ile kanser insidansı veya mortalitesi arasında bir ilişki olmadığını gösterdi. [8] 


Yine insan ve hayvan çalışmaları üzerinde yakın zamanda yapılan bir inceleme, yetersiz verilere dayanarak aspartam tüketiminin insanlar için kanserojen olmadığı sonucuna varmıştır.[9] 

 

Sonuç olarak özetlersek: 


-Hayvan çalışmaları ve epidemiyolojik çalışmalar sürekli olarak aspartam tüketiminin kanserojen olmadığını göstermektedir.

 

-1300'den fazla mekanik veri incelenmesi, genel olarak genotoksisite veya kansere neden olmadığını göstermektedir. 


-Toplu kanıtlar, aspartam tüketiminin insanlarda kanserojen olmadığını desteklemektedir. 

 

Beslenme ve Diyet Uzmanı 


Şeyma Atasoy 

 

 

Referanslar: 


1. Fitch C., Keim K.S. Position of the Academy of Nutrition and Dietetics: Use of nutritive and nonnutritive sweeteners. J. Acad. Nutr. Diet. 2012;112:739–758. doi: 10.1016/j.jand.2012.03.009. 

2. Gardner C., Wylie-Rosett J., Gidding S.S., Steffen L.M., Johnson R.K., Reader D., Lichtenstein A.H., American Heart Association Nutrition Committee of the Council on Nutrition. Physical Activity and Metabolism. Council on Arteriosclerosis et al. Nonnutritive sweeteners: Current use and health perspectives: A scientific statement from the American Heart Association and the American Diabetes Association. Diabetes Care. 2012;35:1798–1808. doi: 10.2337/dc12-9002 

3.Marques MM, de Gonzalez AB, Beland FA, et al. Advisory Group recommendations on priorities for the IARC monographs. Lancet Oncol. 2019; 20: 763-764. 

4.4 Chazelas E , Srour B , Desmetz E , et al. Şekerli içecek tüketimi ve kanser riski: NutriNet-Santé prospektif kohortunun sonuçları . BMJ . 2019 ; 366 : l2408 . 

5.Price JM, Biava CG, Oser BL, Vogin EE, Steinfeld J, Ley HL. Bladder tumors in rats fed cyclohexylamine or high doses of a mixture of cyclamate and saccharin. Science. 1970; 167: 1131-1132. 

6. 15th Report on Carcinogens. National Toxicology Program; 2021 Dec 21. 

7.1Schwingshackl L, Neuenschwander M, Hoffmann G, Buyken AE, Schlesinger S. Dietary sugars and cardiometabolic risk factors: a network meta-analysis on isocaloric substitution interventions. Am J Clin Nutr. 2020; 111: 187-196. 

8.WHO. Health effects of the use of non-sugar sweeteners: a systematic review and meta-analysis. 2023. 

9.Borghoff SJ, Cohen SS, Jiang X, et al. Updated systematic assessment of human, animal and mechanistic evidence demonstrates lack of human carcinogenicity with consumption of aspartame. Food Chem Toxicol. 2023; 172:113549.